BEN BİR KÜÇÜK TALEBEYİM
FATIHANIN MEÂLI
"Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adı ile"
Hamd alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim, din gününün sahibi olan Allah'a mahsustur. Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayan ve sapıkların yoluna değil. AMİN
"Selam kelamdan öncedir." ALLAH (cc) Rasûlü doğru söyledi.
"Beşikten kabre kadar ilim isteyiniz." ALLAH (cc) Rasûlü doğru söyledi.
İnsanların hayırlısı, insanlara en faydalı olandır. Allah (cc) Rasulü doğru söyledi.
"Kendin için sevip istediğini başkaları içinde sev, iste." ALLAH (cc) Rasûlü doğru söyledi.
"İlim Çin'de dahi olsa, onu isteyiniz." ALLAH (cc) Rasûlü doğru söyledi.
"İslam yüksektir, onun üstüne yükseltilemez"ALLAH (cc) Rasûlü doğru söyledi.
Ey ümidim, geleceğim sevincim,
Ey çicek kadar nazlı, güzel çocuk.
Ey gözlerimde nur, gönülde incim,
Sevgi bağlarında yetiş gel çocuk.
Alnın, kalbin temiz kalsın her yaşta.
Ahlâk ara seçtiğin arkadaşta.
Doğrulukta yaşamak bir zaferdir.
Kahramanlık yalnız değil savaşta.
Ey sevgili çocuk ey güzel çiçek,
Herşey sende olgunluğa erecek.
Annen baban özlediği rüyayı.
Yıllar sonra belki sende görecek.
Çocuğum çocuğum, güzel çocuğum,
Dünyaya açacak gül tomurcuğum.
Seni pırıl pırıl yetiştirmektir.
Hem kendime, hem vatanıma borcum.
Allah vardır, Allah birdir.
Eşi ve benzeri yoktur.
Mekândan münezzehdir.
Bizi yaratan, bizi yaşatan,
Bize yediren bize içiren
Bizi giydiren O'dur.
Ben Allah'ımı
Anamdan, babamdan ve canımdan
çok severim.
Allah'ımında beni sevmesi için,
O'na kulluk, itaat ve ibadet ederim.
Mutluluğa uzanan,
Sevgi dostluk yoluyum.
Ben yüce Allah'ımın,
Küçücük bir kuluyum.
İpek gibi kalbimle,
Mevlâmın hikmetiyim,
Son Rasûle inanan,
Muhammed ümmetiyim.
Ahirete Kur'an'a,
Meleğe var İmânım.
Rabbime çok şükürki,
Doğuştan Müslümanım.
Gökte uçan kuşları,
Gördüğümüz düşleri,
Yaptığımız işleri
Bilirsin Yüce Rabbim
Göğü, denizi, dağı,
Yere düşen yaprağı,
Olmuşu, olacağı,
Bilirsin yüce Rabbim.
Yarın neler olacak,
Kim ölüp, kim kalacak,
Kim ağlayıp gülecek,
Bilirsin yüce Rabbim.
Şimdi henüz küçüğüm
Bir gün büyüyeceğim
Müslüman doğdum elbet
Müslüman öleceğim.
Fısıltılı sesleri,
Kalpteki hevesleri,
En zayıf nefesleri,
Sen duyarsın ALLAH'ım.
Arılar ne söyse,
Kuşlar niyaz eylese,
Bir çocuk ALLAH dese,
Sen duyarsın ALLAH'ım.
Göğün gürültüsünü,
Suyun şırıltısını,
Dua mırıltısını,
Sen duyarsın ALLAH'ım.
Arılar ne söylese,
Kuşlar niyaz eylese,
Bir çocuk Allah dese,
Sen duyarsın ALLAH'ım.
Oku ey güzel çocuk.
Oku yer gök inlesin.
Rabbimin buyruğunu,
Meleklerde dinlesin.
O minik elindeki Kur'an,
Allah sözüdür.
Mukaddes kitabımız,
Kainatın özüdür.
Doyur beni Kur'an'a.
Şu gönlüm kansın, oku,
Rabbimin buyruğuyla,
Gönlüm yıkansın, oku.
Çocuk yaşı yedi mi,
Atsın ilme adımı.
Ağacı eğemezsin,
Yaşlandı kurudu mu.
Ey başı boş geçen gel,
Akıntı da yüzen gel.
Faniden faydalanıp,
Ebediyi kazan gel.
Ahirette sana yar mı?
Hiç ilim gibi var mı?
Paraya tapan gafil,
Kefenin cebi varmı?.
Dünyaya Gelen Nur
Amine'ydi annesi,
Milyonlar divanesi,
Yer yerinden oynadı.
İmân nuru kaynadı.
Cehle ve küfre inat,
Şereflendi kainat.
Dünyaya geldi o nur,
İnsanlık buldu onur.
Kurban olam özüne,
Doyulmaz gül yüzüne,
O gece doğar güneş,
İsa'ya gelir kardeş.
Devran tersine döner,
Yüz yıllık ateş söner.
Bunu görenler der ki;
Ya bugün, yarın belki.
Nur kapısı açılır,
O peygamber seçilir.
Muhammed bir incidir.
Mü'minin sevincidir.
Anacaktır ümmeti,
Hazreti Muhammed'i.
Her yıl değil her gece.
Her an onda düşünce.
Gözyaşını silmeyi,
Tatlı tatlı gülmeyi,
İnsanları sevmeyi,
Emrettin Peygamberim.
Muhammed'dir önderim.
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim.
Sevgili Peygamberim.
Açık sözlü olmayı,
Hal ve hatır sormayı,
Doğruyu aramayı,
Emrettin Peygamberim.
Muhammed'dir önderim.
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim.
Sevgili Peygamberim.
İyilikle yarış,
Güzelliğe varış,
Emrettin Peygamberim.
Ben bir küçük talebeyim
Kurs açıldı çocuklara,
Ben bir küçük talebeyim.
Selam olsun soranlara,
Ben bir küçük talebeyim.
Umduğumdan iyi buldum.
Hergün fazla feyiz aldım.
Ailemede hoca oldum.
Ben bir küçük talebiyim.
Perde inmez gözlerime.
Sızı inmez dizlerime.
Gülüp geçme sözlerime.
Ben bir küçük talebeyim.
Bu gayretler gitmez boşa.
Gönül verdim ben bu işe.
Yaşım geldi işte beşe,
Ben bir küçük talebeyim.
Ne güzel, yolumu seçtim.
Engelleri birbir aştım.
Cehalete savaş açtım.
Ben bir küçük talebeyim.
Müslümanım sözüm haktır.
Bu kursun faydası çoktur.
Okumanın yaşı yoktur
Ben bir küçük talebeyim.
Muhammed'dir önderim.
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim.
Sevgili Peygamberim.
Hayatın boyunca bil
Ben Allah'ın kuluyum.
Başkalarının değil,
Ben Allah'ın kuluyum.
Göğsümdeki İmânla
Elimdeki Kur'an'la
Dilimdeki şükranla
Ben Allah'ın kuluyum.
Şükrümle namazımla,
Tesbihim niyazımla,
Duâmla,âvazımla,
Ben Allah'ın kuluyum.
Şükrederim baharda.
Zikrederim seherde,
Her zaman ve her yerde
Ben Allah'ın kuluyum,
Put önünde eğilmem.
Başka bir mabud bilmem.
Her saniye ve herdem,
Ben Allah'ın kuluyum.
Farzı yapmayı,
Haramı Terketmeyi,
İslamı Yaşamayı,
Öğrettin Peygamberim
Yeryüzünde en büyük
İnsandır Peygamberim.
Bütün hasta. kalplere
Dermandır Peygamberim.
O'dur gönlümde yatan,
Unutmam hiç bir zaman,
Hep İslamı anlatan
Fermandır Peygamberim
Biliniz arkadaşlar.
Dinecek akan yaşlar.
Yolunda bütün başlar
Kurbandır Peygamberim.
Olamaz kusur sende,
Yürüyorum izinde
En büyük mucizen de
Kur'an'dır Peygamberim.
Dindirdi her yasını
Ak etti karasını
İnsanlık yarasını
Sarandır Peygamberim.
Muhammeddir önderim,
Sevgili Peygamberim,
Ben seni çok severim,
Sevgili Peygamberim.
Ellerimi açtım sana,
Kabul eyle yarabbena.
Duâ ediyorum sana
Kabul eyle yarabbena.
Beni sakın utandırma,
Kur'an yolundan ayırma,
Hafızlık nasib et bana
Kabul eyle yarabbenâ.
Günahlarımı affeyle,
Kalbimi nura gark eyle,
Hocamı muzaffer eyle,
Kabul eyle yarabbena.
Besmeleyle başlarım.
İşlerime her zaman.
Güç bulur, kuvvet bulur.
Damarlarımdaki kan.
Herbir zararlı şeyden,
Korur seni bismillâh,
Bismillâh diyen kulu,
Her zaman sever Allah.
Allah adıyla başla
Yemeğini yiyorken,
Büyük küçük her kese,
Sözlerini diyorken.
Besmele sağlam kılıç.
Onu şeytan kıramaz.
Bismillâh diyen kula.
Kötülük uğrayamaz.
Elimde Kur'an,
Dilimde Kur'an,
Benimle her an,
Yüce Kitabım.
Rabbimin sözü,
Her şeyin özü,
Uyarır bizi,
Yüce Kitabım.
Seni okuyan,
Sesini duyan,
Mutlu her zaman,
Yüce Kitabım.
Sendedir hayat,
Ruhumu parlat,
Beni aydınlat,
Yüce Kitabım.
Sen başlara taç,
Ruhlara ilaç,
Biz sana muhtaç,
Yüce kitabım.
Allahtır ilk sözümüz,
İmân dolu özümüz,
Uyanırken her sabah,
Derim hemen Bismillah.
Düşürmem hiç dilimden,
Allah tutar elimden,
Birşey yerken içerken,
Kitabımı açarken,
Yönelirim Rabbime.
Kuvvet gelir kalbime.
Düşürmem hiç dilimden,
Allah tutar elimden.
Hakkı bilmez vah vah!
Cimri vermez vah vah!
Sözde durmaz vah vah!
Bakar görmez. vah vah!
Cennet ucuz değil vallah!
En büyük kim? Allah.
En güzel kim? Allah.
Esirgeyen Allah.
Bağışlayan Allah.
Hakka uymaz vah vah!
Yerde doymaz vah vah!
Komşu bilmez vah vah!
Sanki ölmez vah vah!
Sende öleceksin vallah!
En büyük kim? Allah.
En güzel kim? Allah.
Esirgeyen Allah.
Bağışlayan Allah.
Haktan korkmaz vah vah!
Bencil sevmez vah vah!
Vurdum duymaz vah vah!
Sanki bilmez vah vah!
Hakka sual vardır vallah!
En büyük kim? Allah.
En güzel kim? Allah.
Esirgeyen Allah.
Bağışlayan Allah.
Başka yok, var bir Allah,
La ilaheillalah.
Dillerde tekbir Allah,
La ilaheillallah.
Budur benim ezberim,
Muhammed Peygamberim,
Derim başka söz günah,
La ilahe illallah.
Sular devrilip gider,
Zerreler tekbir eder,
Her nefes bak der Allah,
La ilahe illallah.
Yerde gökte okunur,
La ilahe illallah,
Söylenecek söz budur,
Lailahe illallah.
Çocuklar!
Her hayırlı işe Bismillahirrahmanirrahim ile başlanır. Sonunda da Elhamdülillah denir.
Sevgili Peygamberimiz: "Bir işe besmele ile başlanılmaz sonunda da Elhamdülillah denmezse o işte hayır olmaz"buyurmuştur. Çünkü besmele çekerek kul ile Allah arasındaki gerçek alâka kurulmuş olur. Nerelerde besmele çekilir veya çekilmez bir kaç misal verelim:
"Yemek yemeğe, abdest almaya ve hayırlı işe başlarken besmele çekmek sünnettir.
. Tuvalete girerken besmele çekmek mekruhtur.
. Haram olan birşeyi yapmaya başlarken besmele çekmek haramdır. Biz müslümanlar haramlardan kaçınacağız.
. Kapıları açıp kapatırken, mutfaktaki yemek kaplarının kapaklarını açarken, yemek yapken, ocak yakarken, mutfağa girerken besmele çekmek sünnettir.
. Süt, su, çay, ilaç içmeye başlarken besmele çekilir.
. Sakalı tamamen keserken besmele çekmek câiz değildir.
1. Kapının sağında veya solunda durmak,
2. Kapıya 3 defa vurmak, izin verilir ise, içeriye girmek, izin verilmez ise geri dönmek,
3. Eve girince "Esselamü Aleyküm" diyerek selam vermek,
4. Büyüklerin odanın yukarı tarafında oturmasına özen göstermek,
5. Evden çıkarken yine selamlaşmak,
6. Evden çıkınca "Bismillahi tevekkeltü al-Allah la havle vela guvvete illabillah" demek; âdaptandır.
1. Sofra hazırlanırken yardımcı olmak,
2. Yemekten önce elleri yıkamak,
3. Büyükleri sofraya oturmadan sofraya oturmamak,
4. Besmele çekip tuz ile başlamak,
5. Tabaklarda artık, sofrada kırıntı bırakmamak,
6. Yemek seçmemeye özen göstermek,
7. Yemek arasında su içmemeye çalışıp, yemekten bir saat sonra içmek,
8. Yemeği aynı kaptan yeyip, tabağın ortasından değil, kendi önünden yemek,
9. Yemeği sağ elle yemek,
10. Gezinerek yemek yememek,
11. Yemek bitince tuz ve dua ile bitirmek,
12. Yemeği yapana teşekkür etmek,
13. Sofra kaldırırken yardımcı olmak,
14. Yemek sonrası elleri yıkamak, Dişleri fırçalamak,
15. Acıkmadan yemek yememek; yemeğin başlıca âdaplarıdır.
Rabbi yessir, velâ tuâssir Rabbi temmim bil hayr. Elhamdülillah Elhamdülillah. Elhamdülillahillezi et amena ve segana ve calena minel müslimin Bizleri yediren, Bizleri içiren Bizleri müslüman olarak yaşatan rabbimize şükürler olsun. Yediğimiz nur, içtiğimiz nur hepimize afiyet olsun.
1. Suyu bardaktan (veya tasdan) içmek
2. Suyu oturarak içmek,
3. Sağ eldeki bardağı ağza götürüp "Bismillahirrahmanirrahim" demek,
4. Bardağı ağızdan ayırıp "Elhamdülillah" demek,
5. Sonra yine besmele ile iki üç yudum daha içmek; arkasından elhamdüllilah demek,
6. Üçüncü defa suyu besmele ile tekrar içip sonunda Elhamdülillah demek; su içmenin âdablarıdır.
1. Tuvalete girmeden elleri yıkamak,
2. Sol ayak ile girmek,
3. İhtiyacı ayakta değil, oturarak gidermek,
4. Tuvalette konuşmamak, bir şeyler yememek, oyalanmamak,
5. Tuvaletten çıkmadan temizlik kontrolü yapmak,
6. Sağ ayak ile çıkmak,
7. Çıkınca "Gufraneke" demek,
8. Tekrar elleri sabunla yıkamak; âdaptandır.
1. Yatmadan önce elleri yıkamak,
2. Dişleri fırçalamak,
3. Kıyafetlerle değil, pijamalarla yatmaya özen göstermek,
4. Giysilerimizi sağdan giymeye başlamak,
5. Yatacağımız yeri elimiz ile 3 defa çırpmak,
6. Besmele çekip sağ tarafa doğru dönüp yatmak,
7. Yatmadan önce dua etmek; âdaptandır.
Peygamberimiz (sav) buyuruyor: "Suyu çocuğun memeyi emmesi gibi için. Depodan doldurur gibi içmeyin. Ondan ciğer hastalıkları zuhur eder."
Çocuklar
. Daima ve heryerde Allah'ın kontrolü altında olduğunuzu unutmayınız.
. Allah'ı çok çok zikrediniz.
. Allah'a koşunuz ve O'nun yolundan ayrılmayınız.
. Yalnız ona ibadet ediniz ve yalnız ondan yardım isteyiniz.
Unutmayın ki; kudret ve kuvvet sahibi yalnız Allah'tır. Ve O, herşeye kâdirdir.
Ben küçük bir müslümanım .
Allah'a ve Rasûlü'ne itâat ediyorum. .
Allah Teâla'yı ve Hz. Muhammed (sav)'i çok seviyorum.
Anne ve Babamın kalblerini kırmıyor, benden istemiş oldukları herşeyi yerine getiriyorum.
Onlara "öf" bile demiyor, çok iyi davranıyorum. .
Kardeşlerimi, arkadaşlarımı, dostlarımı ve bütün müslümanları seviyorum.
Büyüklerime hürmet, küçüklerime sevgi ve muhabbet gösteriyorum. .
Her zaman doğru konuşmaya çalışıyorum, yalandan nefret ediyorum. .
İnsanların hak ve hukukunu gözetmeye çalışıyorum.
İslamın yasak etmiş olduğu kötü ve yüz kızartıcı fiilerden şiddetle kaçınıyorum.
Ve etrafımdaki insanların da, böyle hareket etmeleri için gayret sarfediyorum. .
Bütün müslümanlara hürmet ediyor, hiçbirine karşı kötü söz söylemiyorum. Çünkü müslüman; iyi insan, güzel konuşan, herkese örnek olan, Allah'a ve Resûlüne gönül veren insan demektir.
Zayıf ve yardıma muhtaç olan insanların yardımına koşuyorum.
Kuşlara ve hayvanlara karşı iyi davranıyor, onlara işkence etmiyorum. .
Allah'ın sev dediklerini seviyor, sevme dediklerini sevmiyorum. .
Kur'an-ı Kerim'i daima okuyorum. Çünkü o, Allah Teâla'nın kitabıdır. .
Kur'an'ın içindeki bütün hükümlere inanıyorum. Çünkü o hükümlerin hepsi Allah'ın kelâmıdır.
Allah'ın kelâmı ise eskimez ve değişmez. .
Yüce dinim İslam'ın emirlerini hayatımın her safhasında uygulamaya çalışıyorum. Çünkü "müslüman" adını taşıyorum.
Ekmeği kim yapıyor? (Fırıncı)
Elbiseyi kim dikiyor? (Terzi)
Sandalyeyi kim yapıyor? (Marangoz)
Baltayı kim yapıyor? (Demirci)
Her şeyi yaratan Allah'dır
Gören gözlerimizi kim yarattı?
İşiten kulaklarımızı kim yarattı?
Yiyen ve öğüten dişlerimizi kim yarattı?
Konuşan dilimizi kim yarattı?
Yeri ve göğü kim yarattı?
İnsanları ve hayvanları kim yarattı?
Güneşi ve ay'ı kim yarattı?
Allah Teâla her şeye kadirdir
Yıldızları ve gezegenleri düşmekten koruyan Allah Teâlâ'dır
Kuşlara nasıl uçacaklarını öğreten Allah Teâla (cc)'dır.
Balıklara nasıl yüzeceklerini, pınarların yerden nasıl fışkıracağını ve nehirlerin nasıl akacağını öğreten Allah Teâlâ'dır.
Rüzgarı gönderen Allah Teâlâ'dır
Bulutları ve yağmurları vasıtasıyla ormanları, tarlaları ve ovaları sulayan Allah Teâlâdır.
Küçücük tohumlardan ve çekirdeklerden büyük büyük ağaçlar ve bitkiler meydana getiren Allah Teâlâ'dır.
Güzel güzel çiçekleri, tatlı hurmalara ve tatlı meyvelere çeviren ve onlara çeşitli koku ve tatlılık veren Allah Teâlâ'dır.
Allah Teâlâ, her şeye kâdirdir.
Herşeyin sahibi Allah Teâlâ'dır
Gök ve onda mevcut olan her şeyin güneşin, ayın yıldızların ve gezegenlerin sahibi Allah Teâlâ'dır.
Yer ve onda mevcut olan herşeyin, dağların, denizlerin, nehirlerin ve ovaların sahibi Allah Teâla'dır.
İnsanların, hayvanların, bitkilerin ve kainattaki bütün canlı cansızların sahibi Allah Teâla'dır.
Yerde ve gökte olan her şeyin sahibi Allah Teâlâ'dır.
Allah Teâlâ birdir
Allah Teâlâ birdir, - Hâşa- O'nun anası ve babası yoktur.
Allah Teâlâ birdir, - Hâşa- O'nun çocuğu yoktur.
Allah Teâlâ birdir, - Hâşa- O'nun benzeri yoktur.
Allah Teâlâ birdir, - Hâşa- O'nun ortağı yoktur.
Peygamberimiz (sav) buyuruyor:
"Amellerin en üstünü, sevdiğini Allah için sevmek, sevmediğine de Allah için düşman olmaktır."
Allah ve Peygamber sevgisi; dinimizin esası, Allah'a varmanın en kestirme yoludur... Bu ciddi sevginin anlamı, Allah'ın emir ve yasaklarına, Peygamberimiz (sav)'in buyruklarına ve sünnetine uymaktır.
O halde ey çocuklar!
Kalplerinizi yalancı sevgilerden temizleyiniz! Allah ve peygamber sevgisinden üstün bir sevgi tanımayınız!
Peygamberimiz (sav)'in Küçüklüğünde Sahip Olduğu Ahlâk
Sevgili çocuklar,
Peygamberimiz (sav) küçüklüğünde güzel ahlâkla ve kerim sıfatlarla anılırdı. Çünkü O, daima doğru söylerdi, yalan söylemezdi.
İnsanlar emanetlerini ve kıymetli eşyalarını onun yanına bırakırlardı. Ve istedikleri zaman da bıraktıkları gibi alırlardı. Çünkü onun en büyük sıfatı "el-Emin", yani "güvenilir" olmasıydı.
Peygamberimiz (sav) çobanlık yapardı. Ve rızkını elde etmek için ticaretle de uğraşırdı. Aktifliği ve çalışmayı çok severdi.
Kimseye kızmaz ve kimseye kötü söz söylemezdi. Güzel edebi sebebiyle daima iyi muamelede bulunurdu. Kötülüğe kötülükle karşılık vermezdi. Affetmek onun şiarı olduğu için, kendisine kötülük edenleri affederdi.
Peygamberimiz (sav) yetim kimselere iyilikte bulunurdu. Zayıflara, fakirlere ve muhtaçlara yardım ederdi. Değil insanlara, hayvanlara dahi eziyet etmezdi. O cömert ve pek merhamet sahibi idi.
Evet sevgili çocuklar,
Siz de daima doğru, güvenilir, yalan söylemeyen, başkalarına haksızlık etmeyen, çalışkan, affedici ve edebli olmalısınız. Olmalısınız ki, Resûlullah (sav)'in ahlâkıyla ahlâklanasınız.
Sevgili Çocuklar!
Bizler müslümanız, elhamdülillah... Dünyada bir insanın sahip olabileceği en kıymetli özelliği müslümanlıktır.
Müslümanlığımızı korumanın tek yolu vardır, o da dinimizi öğrenmek ve öğrendiklerimizi yaşantımıza tatbik etmektir. Eğer öğrendiklerimizi yaşantımızda uygulamazsak müslümanlığımızı ve bir günde İmânımızı kaybedebiliriz.
İmânı olmayanlar cehenneme giderler. Cehennem cezâ çekme yeridir. Müslümanlar da cennete giderler. Cennet insanın her arzusunun verildiği yerdir. Gönlünüzde ne arzu ediyorsanız bunların hepsini cennette göreceksiniz. Cennette bir şeye sahip olmak için paraya gerek yok. Bu, Allah'ın sevdiği kullarına birer ikramı olacaktır.
Mesela, babanız size sınıfınızı geçtiniz, diye mükâfat olarak aldığı bisikleti size verdiğinde sizden para alıyor mu? İşte Allah da, iyi kullarını cennette böyle mükafatlandıracak. Iyi kul olmak için müslüman olmak ve müslümanca yaşamak şarttır.
İbâdetsizlik itaatsizliktir
Çocuklar!
Sevgili Peygamberimiz: "Müslüman ile kâfir arasında en büyük fark namazdır.
Namazını terk eden kâfirler gibi yaşar." buyurmuştur. Onun için sakın namazı ihmal etmeyiniz. Anneniz babanız namaz kılmıyorlarsa onları ikaz ediniz. O zaman Allah sizi daha çok sever. Cennetiyle mükafatlandırır sizleri. Cennet en güzel bir yerdir. Kim istemez oraya gitmeyi? Şu kâfirlere bakın. Şeytana uymuşlar cehenneme talim ediyorlar.
Birde ibâdetsiz müslümanlara acıyoruz. İbâdetsizlik çok büyük eksikliktir. İbâdet etmeyen Allah'a itaat etmiyor demektir.
Anneniz size "Git bakkaldan ekmek al" dese siz de almasanız, anneniz sizi sevmez değil mi? Çünkü annenizin sözünü tutmadınız. Allah da namaz kıl, oruç tut, cihad et diye emrediyor. Bir insan bunları yapmazsa Allah da böylelerini sevmez.
Çünkü; İbadetsizlik itaatsizliktir.
- Sen kimin kulusun?
- Allah'ın kuluyum.
- Kimin ümmetindensin?
- Hz. Muhammed sallallahü aleyhi vesellemin ümmetindenim.
- Dinin nedir?
- İslâm
- Kitabın nedir?
- Kur'an-ı Kerim
- Kıblen neresidir?
- Kâbe.
- Nereden geldin nereye gideceksin?
- Allah'tan geldim yine Allah'a döneceğim.
- Niçin geldin?
- Allah'ıma kulluk yapmak için geldim.
- Dünyaya ne olarak geldin?
- Müslüman olarak geldim. Zira her doğan kimden doğarsa doğsun, müslüman olarak doğar. Bulüğ çağından sonra doğduğu dinden ayrılanlar kâfir olur. Kâfirler ebedi cehennemliklerdir.
- Ne zamandan beri müslümansın?
- Kaalû belâ zamanından beri müslümanım.
- Kaalû belâ ne demektir?
- Cenâb-ı Hakk (Celle Celalühü) Hz. Adem'i yarattıktan sonra zerrecikler halinde bulunan insan zürriyetini Hz. Adem'in sulbünden çıkararak ruhlarımıza hitab edip buyurdu ki: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" Ruhlarımız da "Evet, sen bizim Rabbimizsin. Ancak sana kulluk eder, senden yardım dileriz. Emirlerini sapmadan, saptırmadan yerine getiririz..." dediler. Işte bu konuşmanın olduğu zamana "Kaalû Belâ" denir. Bu konuşma dünyada Hz. Adem yaratıldıktan sonra olmuştur. Ruhların İmânı da o zaman gerçekleşmiştir.
- Bizim önderimiz, örnek alacağımız rehberimiz kimdir?
- Bizim önderimiz, örneğimiz, rehberimiz gelmiş ve gelecek bütün insanların en yücesi: Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimizdir.
- Peygamberimiz nerede doğdu?
- Mekke'de doğdu.
- Babasının adı nedir?
- Abdullah.
- Annesinin adı nedir?
- Âmine.
- Süt annesinin adı nedir?
- Halime
- Peygamberimiz hangi tarihte doğdu?
- 12 Rebiülevvel 571 Pazartesi gecesi Mekke'de doğdu.
- Hangi tarihte nereye hicret etti?
- 622'de Medine-i Münevvere'ye hicret etti.
- Medine-i Münevvere'ye gelir gelmez ne yaptı?
- İslam devletini kurdu.
- Kaç yaşında peygamberlik geldi.?
- 40 yaşında.
- Peygamberlik kaç sene devam etti?
- 23 sene devam etti.
- Peygamberimiz kaç yaşında vefat etti?
- 63 yaşında Medine'de vefat etti.
- Peygamberimiz nerede yatıyor.
- Medine-i Münevvere'de yatıyor.
- Peygamberimizin kaç çocuğu vardı?
- Yedi çocuğu vardı. Bunlardan üçü erkek dördü de kız idi. İbrahim Kâsım, Abdullah, Zeynep, Rükiyye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma.
- Kelime-i Tevhid'i söyleyiniz.
- Lâ ilâhe illallah Muhammedürrasûlüllah. (Allah'tan başka ilâh yoktur. Muhammed (sav) O'nun peygamberidir.)
- Kelime-i Şehâdet'i söyleyiniz.
- Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasûlühü. (Ben şehadet ediyorum ki Allah'tan başka ilâh yoktur; Muhammed (sav) O'nun kulu ve peygamberidir.)
- İslâm nedir?
- İslam, Allah'ın son din olarak vahyettiği ilâhi nizamın adıdır. Müslümanın dünyasını İslam ile ayarlamayanlar hiç bir zaman mutlu olamazlar.
- Sahâbe, Muhâcir, Ensâr ve Tabiin kimlere denir?
-Sahâbe: Peygamberimizi en az bir defa olsun gözüyle görüp sohbetinde bulunan müslümana denir. Ashab da sahabeler demektir.
Muhâcir: Kafirlerin zulümlerinden, Mekke'den Medine'ye hicret eden müslümanlara denir.
Ensâr: Mekke'den Medine'ye gelen müslümanlara yardım eden Medine'li müslümanlara denir.
Tabiin: Peygamberimizi gören müslümanları gören, müslümanlara denir.
- İslâm'ın temel esasları kaçtır?
- İkidir
1) İmânın şartları,
2) İslâmın şartları,
Her müslümanın bilmesi gereken farzlar diye özetlenen bilgiler bu iki esas içinde yer almaktadır. Birkimse İmân'ın ve İslam'ın şartlarını bilirse ve bildiğiyle amel ederse makbul bir müslüman olur.
- İmânın şartlarını söyleyip izah edebilir misiniz?
- İmânın şartı altıdır:
1) Allah'a İmân,
2) Meleklere İmân,
3) Kitaplara İmân,
4) Peygamberlere İmân,
5) Ahiret gününe İmân,
6) Kadere İmân.
- İslâm'ın şartlarını söyleyip izah edebilir misiniz?
- İslam'ın beş şartı vardır.
1) Kelime-i Şehâdet getirmek,
2) Namaz kılmak,
3) Oruç tutmak,
4) Zekât vermek,
5) Hacca gitmek.
Şimdi bunları sırasıyla özetleyip, ayrı ayrı izah edelim.
Aklı başında olan ve ergenlik çağına gelen her insana Allah'a İmân farzdır. Allah, zâtı sıfatlarıyla bilinir. Allah'ın sıfatları zâti ve sübûti olmak üzere ikiye ayrılır. Şöyle özetleyebiliriz:
Zâti sıfatlar 6 tanedir:
1) Vucud: Allah vardır.
2) Kıdem: Varlığının başlangıcı yoktur.
3) Beka: Varlığının sonu yoktur.
4) Vahdâniyet: Allah (cc) bir'dir.
5) Muhalefet'ün lil-Havadis: Yaratılanların hiç birine benzemez.
6) Kıyam Binefsihi: Varlığının kendisinden olması, başkasına muhtaç olmamasıdır.
Sübûti sıfatları 7 tanedir:
1) Hayat: Allah diridir.
2) İlim: Bilendir.
3) Basar: Görendir.
4) Semi: İşitendir.
5) İrâde: Dileyendir.
6) Kelâm: Söyleyendir.
7) Tekvin: Yaratan, öldüren dirilten, rızık veren, nimete erdiren azaba, uğratandır.
Melekler gözle görülmeyen varlıklardır. Nurdan yaratılmışlardır. Peygamberler ve veliler onları görebilirler. Melekler yemezler-içmezler, erkeklik ve dişilikleri de yoktur. Her yerde bulunurlar ve diledikleri şekle girebilirler.
Melekler, günlük hayatımızı ânı anına kaydederler. Hareketlerimizi görünmeyen bir filme; seslerimizi görünmeyen bir şeride tesbit ederler. Böylece, hayat dosyalarımızı âhiret gününde tetkik edilmek üzere hazırlamış ve düzenlemiş olurlar.
Dört büyük melek vardır ve vazifeleri şunlardır:
1) Cebrâil: İlâhi hükümleri peygamberlere ulaştıran melektir.
2) Azrail: Eceli gelenlerin ruhlarını alır.
3) Mikâil: Tabiat hadiseleriyle görevlidir.
4) Isrâfil: Dünya hayatının sonunu ve mahşer halinin başlangıcını ilân etmekle vazifelidir.
Cenâb-ı Hak (cc), insanları doğru yola iletmek için Cebrâil Aleyhisselam vasıtasıyla Peygamberlere kitaplar göndermiştir. Bu kitaplar:
a) Büyük olanlar,
b) Küçük olanlar, diye ikiye ayrılır.
Küçük olanlara "Suhuf" da denir ki, bunlar yüz sahifedir.
Bu yüz sahife şu Peygamberlere gönderilmiştir:
Âdem Aleyhisselam'a: 10 sahife
Şit Aleyhisselam'a: 50 sahife
İdris Aleyhisselam'a: 30 Sahife
İbrahim Aleyhisselam'a: 10 sahife gönderilmiştir.
Büyük kitaplar da şu peygamberlere gönderilmiştir:
Musa Aleyhisselam'a: Tevrat
Davud Aleyhisselam'a: Zebur.
İsa Aleyhisselam'a: İncil
Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimiz'e Kur'an-ı Kerim, gönderilmiştir.
Allah'ın göndermiş olduğu bu kitapların hükümleri Kur'an-ı Kerim hariç diğerleri muayyen bir zaman için olmuş, yeni bir kitap gelince önceki kitabın hükmü ortadan kalkmıştır. Bu durum Hz. Adem aleyhisselamdan son peygamber Hz. Muhammed (sav)'e kadar devam etmiştir. Hz. Muhammed (sav) son peygamber olduğu için kitabımız Kur'an-ı Kerim de son kitaptır. O'nun hükmü kıyamete kadar geçerlidir. diğer kitapların hükmü yürürlükten kalkmıştır. Kur'an-ı Kerim Peygamberimize 40 yaşında iken gelmeye başladı. 23 senede tamamlandı. İçinde 114 süre, 6666 ayet vardır. Kur'an'ın bütün ayetlerin ezbere bilene hafız denir.
Kur'an Arapça gönderilmiştir. Arap alfabesiyle yazılır. Kur'an diğer alfabelerle yazılmaz. Türkçe, ingilizce, almanca, fransızca vb. alfabelerle yazılması mümkün değildir. Sizin de elinize baten türk alfabesiyle yazılmış "Yâsin, Tebâreke, Amme" veya Kur'an'ın tamamı geçebilir. Bunları okumak katiyyen günahtır. Kur'an Allah'ın kelamıdır. O'nun yazılışı da okunuşu da vahyedildiği gibi olacaktır.
Kur'an okumak çok kolaydır. Arzu edenler çok kısa zamanda bunu başarabilirler. Kur'an-ı Kerim'in türkçe tercümesi yapılmıştır. Geniş açıklamalı tefsirler de yazılmıştır. Ancak bunların hiçbiri Kur'an yerine geçmez.
Kur'an dünya tarihinde en büyük inkılâbı yapan kitaptır. O'na dil uzatanlar ancak akılsızlardır.
Allah (cc) insanlara hakkı ve hakikatı öğretmek, tehvid yoluna iletmek için insanların içinden peygamberler seçmiştir. Bu peygamberlerden bazılarına kitap gönderilmiş, bazılarına gönderilmeyip önceki peygamberlere gelen kitabın esaslarının takip edilmesi emredilmiştir. Kitap gönderilen peygamberlere "Rasul" gönderilmeyenlere "Nebi" denir.
Peygamberlerin kesin sayısını Allah (cc) bilir. Bizim bildiğimiz Kur'an'da ismi geçen 28 peygamber vardır.
Ilk peygamber Hz. Adem (as), son peygamber Hz. Muhammed (sav)'dir. Bu ikisinin arasında sayısını ancak Allah'ın bildiği miktarda peygamberler gelmiştir. Biz bütün peygamberlere İmân ederiz, hak olduğuna inanırız. Son Peygamber Hz. Muhammed (sav)'in ümmetiyiz. Bundan sonra da başka bir peygamber gelmeyecektir.
İmânın beşinci temeli ahiret hayatına inanmaktır. Dünyada gelen herkes ömrü bitince ölür. Toprağa gömülür. Toprak altında geçen zamana kabir hayatı denir.
Dünyanın da ömrü vardır. Dünya ve dünyadakilerin sonu kıyamettir. Kıyamet, her şeyin ölmesidir. Kıyamet, meleklerden Isrâfil (as)'ın "sûr" denilen mahiyetini ancak Allah'ın bildiği bir şeyi yine Allah'ın emriyle üflemesiyle gerçekleşecek. Bu ses ile her şeyin hayatı sona erecek. Aynı melek aynı sesi bir daha duyuracak, kainata baştan beri gelen bütün canlılar dirilecek. Ahiret hayatı da böylece başlayacak. Ahiret hayatının sonu da olmayacak.
Dünya hayatının hesabı ahirette sorulacak. Iyi amel işleyenler cennete girip mükafatlanacak, kötü amel işleyenler cehenneme girip cezalandırılacaktır.
Kadere, hayır ve şer'in Allah'tan olduğuna İmân, İmânın altıncı şartıdır.
Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından biri de ilimdir. Işte Rabbi'mizin her şeyi daha önceden takdir edip bilmesine "Kader," O'nun bildiği bu işin zamanı geldiğinde meydana gelmesine "Kazâ" denir.
Gerçek mü'min, bu altı şarta şeksiz, şüphesiz inanmak mecburiyetindedir. Şüphesi olan kâfir olur.
1. Kelime-i Şehâdet getirmek:
Kelime-i Şehâdet şudur: "Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasûlühü."
Manası: (Ben şehadet ediyorum ki Allah'tan başka ilâh yoktur; Muhammed (sav) O'nun kulu ve Resûlüdür.)
2. Namaz kılmak:
Namaz nedir? Namaz dinin direğidir. Akıllı, buluğa eren her müslüman yapmak
mecburiyetinde olduğu Allah'ın kesin emridir.
3. Oruç tutmak:
Ramazan ayı gelince akıllı, buluğa eren müslümanlara farzdır. Haftanın pazartesi, perşembe günleri, kameri ayların 13, 14 ve 15'inci günleri oruç tutmak Peygamber (sav) Efendimizin sünnetidir.
4. Zekât vermek:
Zekat, zengin müslümanlara farzdır. Fakir müslümanlara farz değildir.
5. Hacca gitmek:
Hacc, zengin müslümanlara farzdır. Fakir müslümanlara farz değildir.
1) Ana ve babanın sözlerini dinlemek.
2) Onların emirlerine uygun hareket etmek.
3) Onlar izin vermedikçe oturmamak.
4) Onlar ayağa kalktıkları vakit hemen ayağa kalkmak.
5) Yolda onların önünde yürümemek.
6) Konuşurken, sesi onların sesinden ziyâde yükseltmemek.
7) Onların her hizmetini çabuk görmek.
8) Daima onların rızalarını ve hoşnutluklarını almak.
9) Onlara daima kol kanat açıp, saygı göstermek.
10) Onlara başla, gözle bile olsa, hiddet eseri göstermemek.
11) Rızaları ve emirleri olmadıkça yanlarından ayrılmamak.
12) Yaptığınız iyilikleri başlarına kalkmamak.
13) Onlara surat asmayıp, daima güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak.
Ana hakkı
Bir adam annesini sırtına almış, Kâbe'yi tavaf ettiriyordu. Bu adam Kâbe'nin
yakınında oturup da kendisini gören Peygamberimiz (sav)'e yaklaşıp: "Bu sırtımdaki anamdır. Kâbe'yi tavaf ettiriyorum. Nasıl, annemin hakkını ödeyebildim mi? diye sordu.
Peygamberimiz (sav): "Hayır, seni karnında taşırken bir nefes almadaki zahmetinin dahi hakkını ödeyemedin" buyurdu.
İşte Çocuklar!
Anamızın bizim üzerimizde bu derece hakkı vardır. Onu kırmamız, itaat etmememiz, emirlerini yerine getirmememiz dünyamızın yıkılmasına sebep olur. Onun için anamızın babamızın kalbini hiçbir zaman incitmemeliyiz. Onlara "öf" bile dememeliyiz.
Namaz nedir? Namaz dinin direğidir. Akıllı, buluğa eren her müslümanın yapmak mecburiyetinde olduğu Allah'ın kesin emridir. namazlar farz, vacip, sünnet ve nafile olmak üzere dört grupta toplanır.
Bu namazlar şunlardır:
a) Hergün beş vakit kılınan namaz,
b) Haftada bir Cum'a namazı,
c) Vukûunda kılınan cenaze namazı,
d) Senede iki bayram namazı,
e) Ramazanda kılınan teravih namazı,
f) Nafile namazlar.
Namazdan önce yapılacak işlemlerdir. Tamamı altı tanedir.
1) Hadesten taharet:
Gözle görülmeyen "hades" denilen mânevi pislikten temizlenmektir. Abdesti olmayanın abdest alması, cünüplük halinde de gusletmek veya (su bulunmadığı hallerde) teyemmüm etmek namazın ilk şartıdır. Bu suretle temizlenmenin, dinimizde bazı çeşitleri vardır
a) Abdest, b) Gusül, c) Teyemmüm.
Abdest hususi temizlenme, gusül umumi temizlenme, teyemmüm de, suyun bulunmadığı veya bulunup da kullanmaya imkan ve kudret olmadığı yerde, temiz toprakla yapılan temizliktir.
a) Abdest
Dinin direği namaz olduğu gibi, namazın anahtarı da abdesttir. Maddi ve mânevi bakımdan çok kıymetli bir ibâdet olan abdest hakkında Peygamberimizin çeşitli müjdeleri bulunmaktadır. Bu müjdeleri ihtiva eden hadisi şeriflerden biri:
"Abdest alan, abdestini âdâbına uygun olarak alan, sonra namazını kılan hiçbir kimse yoktur ki; onun kıldığı namazla, diğer namazı arasındaki günâhları affedilmiş olmasın"
Mânevi bakımdan bu kadar kıymetli olan abdest, sahibini kıyâmet gününde de sevindirecektir. Bu dünyada abdest alarak Allah'ın emrini yerine getirenler orada el, yüz ve ayakları nurlu ve pırıl pırıl olarak hesap yerine mizana çağrılacaklardır.
Abdestin farzları
1. Yüzü yıkamak,
2. Elleri dirseklerle birlikte yıkamak,
3. Başın dörte birini ıslak elle meshetmek,
4. Ayakları, topuklarla birlikte yıkamak.
Abdestin sünnetleri
Resimlerle Abdestin Alınışı
Önce kollar dirseklerin yukarısana kadar sıvanır; sonra, "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir ve Besmele okunur. Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alanıp her defasında iyice çalkalanır Alında saç bitiği yerden itibaren kulakların yumaşağına ve çene altına kadar yüzün her tarafı üç kere yıkanır.Eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına dikkat edelir. Parmaklar da yüzük varsa oynatılıp altının da yıkanması sağlanır.
Sağ avuç ile burna üç kere su çekilir ve sol el ile sümkürülerek burun temizlenir Sağ kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı,kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur.
Sol kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur.
Eller ıslatılarak ellerin küçük parmağı ile kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın arkası meshedilir
Sağ ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.
Sağ el yeni bir su ile ıslatıldıktan sonra elin içi ve parmaklar başın üzerine konularak bir kere meshedilir.
Kalan üç parmağın dışı ile boynun arkası meshedilir
Sol ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.
Abdest bitince ayakta ve kıbleye karşı "Kelime-i Şehadet" okunur.
Abdesti bozan şeyler
1. Ön ve arkadan dışkı, idrar, yel vb. şeylerin çıkması,
2. Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya sarı suyun çıkması,
3. Ağızdan gelen kanın, tükürüğe eşit veya daha fazla olması,
4. Ağız dolusu kusmak,
5. Yatarak veya bir yere dayanarak uyumak,
6. Bayılmak,
7. Namaz kılarken başkasını işiteceği kadar gülmek, (Abdest ile birlikte namaz da bozulur),
8. Teyemmüm etmiş kimsenin, abdest alabileceği suyu görmesi,
9. Özür sahibi olanlar için namaz vaktinin çıkması.
Abdestsiz yapılamayan şeyler
1. Namaz kılınamaz
2. Kur'an-ı Kerim ve âyeti kerimelere dokunulamaz,
3. Kâbe tavaf edilemez.
b) Gusûl abdesti
Gusûl, bütün vücudu iğne ucu kadar bir yer bırakmadan yıkamaktır. Buna büyük temizlik veya boy abdesti de denir.
Gusûl abdestinin farzları
1. Ağıza su alıp boğaza kadar bir kere çalkalamak.
2. Buruna su çekmek ve iyice bir kere temizlemek.
3. Bütün vücudu kuru yer kalmayacak şekilde yıkamak.
Gusûl yapılacağı zaman;
- Sol adımı atarak banyoya girilir.
- Kişinin sağı veya solu kıbleye gelecek şekilde oturur.
- Mümkünse peştemal kullanmak daha iyidir.
- Besmele çekerek cünüplükten kurtulmak için niyet ettim, diye niyet edilir.
- Eller üç defa yıkanır.
- Ön ve arka avret yerlerini su ile iyice temizlenir.
- Namaz abdesti gibi abdest alınır. Abdest alırken ağız ve burnu yıkarken titiz hareket etmek iyidir.
- Önce başa, sonra sağ omuza, daha sonra da sol omuza üçer defa su döküp, her defasında bütün vücud güzelce oğuşturulur.
- Bütün vücudun iğne ucu kadar kuru yer kalmamak üzere su ile yıkanır, her su döküşte de vücud ovulur, kulak kıvrımlarına, koltuk altlarına, göbeğin içine suyun ulaşmasına dikkat edilir.
- Sağ adım atarak banyodan çıkılır.
- Elbiseler çabuk olarak giyinerek gusûl abdesti bitirilir.
Gusûl abdesti ile kılınan namaz daha efdal olduğu için iki rekat namaz kılmak iyidir.
Su ile vücut kirlerini giderirken, manen de günah kirlerinin giderilmesini, Rabb'imizden niyaz ederiz.
Gusûl abdesti olmayan kimse neleri yapamaz?
Sevgili Çocuklar!
Gusûl abdesti olmayan kimse:
- Kur'an'a veya bir ayete el süremez ve okuyamaz,
- Cami ve mescidlere giremez,
- Kâbe tavaf edemez.
Gusûlsüz halde bunları yapmak haramdır. Yâni, çok günahtır.
c) Teyemmüm
Teyemmüm Ne zaman Alınır?
Sevgili Çocuklar!
- Su bulunmadığı,
- Bulunsa da kullanılamadığı zamanlarda abdest veya gusül alması gereken kimse, teyemmüm eder. Teyemmüm, namaz kılmak veya eline Kur'an almak için yapılır.
Teyemmüm nasıl yapılır?
Abdestsizlikten temizlenmek niyetiyle teyemmüm için besmele çekilir. Toprağa veya toprak cinsinden bir şeye eller vurulur, ileri geri hareket ettirilir. Eller kaldırılıp hafifçe birbirine vurularak silkelenir. Yüzün tamamı bu iki elle sıvazlanır. Yeniden eller toprağa vurularak, sol el ile sağ elin üzerine ve sağ kol, dirseğe kadar sıvazlanır. Sağ el ile de sol elin üzeri ve sol kol yine dirseğe kadar sıvazlanır. Bu teyemmümle istenilen her ibadet yapılabilir.
2. Necasetten taharet:
Elbisenin, namaz kılınacak yerin ve bedenin temizlenmesidir. Bu temizlik için tuvalet âdabına çok dikkat etmek gerekir.
3. Avret mahallini örtmek:
Erkeklerde diz kapaklarından göbeğe kadar olan kısım avret mahallidir. Erkeklerin rükû ve secdede beli açılırsa namazları bozulur. Namazda avret mahallinin bir rükün boyu açılması namazı bozar.
Kadınlarda el ve yüz müstesna vücudunun tamamı avret mahallidir. Kadınlarda saçın bir kılı dahi gözükse namazları bozulur. Zamanımızda "Namaz örtüsü" diye namaz kılarken kadınların başlarına örttükleri tülbentten; saçlar, kulaklar ve gerdan gözüktüğünden, bu tülbentlerle namaz olmaz. Bileklerden yukarı kollar, aşağıdan bacaklar görüldüğünde namaz olmaz. "Ben kılayım da Allah kabul eder" diyerek şartlarına riayet etmeden kılınan namazların hiçbir faydası yoktur, bu kendi kendini aldatmaktır.
4. Kıbleye dönmek:
Namazda Kâbe'ye (Arabistan'daki, Kâbe'nin olduğu tarafa) yönelmektir.
5. Vakit:
Her namazı vaktinde kılmaktır. Her vakit namaz girdiğinde, müezzinler ezan okur, bizde ezanı aynen tekrar eder ve ezandan sonra ezan duası yaparız. (Ezân ve Ezân duâsı: Kur'an okuma Elif-Ba'sı bölümünde bulunmaktadır.)
6. Niyet: Kılınacak namaza niyet etmektir. (Örneğin: Niyet ettim Allah rızası için, Sabah namazının sünnetini kılmaya, deriz.)
Namazın rükünleri
Namazda yapılacak işlemlerdir. Tamamı altı tanedir.
1. İftitah tekbiri: Namaza "Allahu Ekber" lafzıyla başlamaktır.
2. Kıyam: Namazda ayakta durmaktır. Özürlü olanlar müstesnadır.
3. Kıraat: Namazın her rekatında (kıyamdayken) sûre ve âyet okumaktır.
4. Rükû: Sırt yere paralel olarak eğilmektir.
5. Sücûd: Namazda yedi âzâ ile olur. Iki eller, iki ayaklar, iki dizler, bir de alın ile burun uçlarının aynı anda yere değmesi ile olur. Bunlardan biri secde halinde iken kalkarsa namaz bozulur.
6. Kai'de-i Ahire: Namazın sonunda "Tahiyyat" dualarını okuyacak kadar oturmaktır.
Namazı bozan haller
Namazdayken; konuşmak, birşey yemek veya içmek, kendi işiteceği kadar gülmek, kıbleden göğsünü çevirmek, namaz dışı bir iş yapmaya çalışmak, birine selam vermek veya verilen selâmı almak, herhangi bir sebeble "ah... off.. oh.." demek, öksürüğü yok iken öksürmeye çalışmak-zorlamak, bir şeyi üflemek, birine cevap niyetiyle bir âyet okumak, teyemmümlü iken suyu görmek, sabah namazında iken güneşin doğması, mesh müddetinin namazda iken bitmesi, âyeti manasını bozacak şekilde yanlış okumak, erkekle kadının yan yana namaza durması, namazda ayet veya sureyi yüzünden okumak, namazda avret mahallinin bir rükün boyu açılması, imama uyan kimsenin namazın rükünlerini veya rükünlerinden birini imamdan önce yapması; Bu durumlar namazı bozan hallerdir.
Namaz Kılınışları
Sevgili Çocuklar;
Biz müslüman çocuklar, 7 yaşında iken namaz kılmayı öğrenmeli ve 10 yaşına girdiğimizde hiç bırakmadan namaza devam etmeliyiz. Bu, bize Allahımız'ın ve Peygamberimiz'in emridir. Allah'ın emri olarak kıldığımız namazlara "Farz namazlar" denir. Peygamberimizin emir ve tavsiyesi olan namazlara "Sünnet namazlar" denir. "Vacip namazlar" da bu ikisi arasında bir mertebedir. Allah'a yakınlığın artması için kılınan namazlara "nâfile namaz" denir.
Şimdi sizlere, namaz nasıl kılınır, onu anlatacağız; ama önce namaz kılmadan önce neleri yapacağız kısaca yeniden özetleyelim.
Namaz kılacak kimse, önce abdestini alır. Temiz elbiselerini giyer ve temiz bir yere dikilir. Kadın, el, ayak ve yüzü hariç bütün vücudunu örter. Erkek de örtünmesi gereken (bilhassa göbeğinden diz kapağına kadar) yerleri örter. Kıbleye (Arabistan'daki, Kâbe'nin olduğu tarafa) döner, namaz vakti gelip, ezan da okundu ise (Erkekler de; eğer farz namazsa kaamet getir. Kaamet; Kur'an Okumayı Öğreniyorum bölümünde bulunmaktadır.) İçinden niyet ederek namaza durur. Önde ve karşıda canlı resim, insan ve ateş bulunmamasına dikkat edilir.
Şimdi resimlerle nasıl namaz kılındığını açıklamaya gayret edelim:
Önce sabah namazının sünnetinden başlayalım:
Ayakların arasında 4 parmak bir açıklık bulunacak şekilde ve dik vaziyette durulur, Allah'ın huzurunda olduğunu unutmayarak, huşu içinde olunmalıdır.
NIYET: Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının sünnetini kılmaya denir.
TEKBİR: Eller, kulakların hizasına kaldırılır (Hanımlar; göğüs hizasına kadar kaldırır.) Allahu Ekber diyerek namaza başlanır.
KIYAM: Sağ el sol elin üstünde olmak üzere göbeğin alt hizasında birleştirilir. Kadınlar da yine sağ ellerini sol ellerinin üzerine koyarlar, fakat göğüsleri üzerinde tutarlar. Namaz sırasında çevreyi seyretmemek ve kıyam sırasında secde yerine bakmak efdaldir.
KIRAAT: Tam bu halde iken Sübhaneke duası okunur. Sonra Euzü Besmele ile Fatiha Sûresi okunur, sonunda da âmin denir. Hemen arkasından kısa bir sûre veya bir kaç âyet okunması gerekir.
RÜKÛ: Bunu bitirince: Allahu Ekber diyerek rükûya gidilir. Rükûda; avuç içlerini, parmaklar açık olarak diz kapaklarına yapıştırılır; dizleri ve dirsekleri dik, sırt (yere paralel) bir hizada ve dimdik tutulur. (Hanımlar hafifçe eğilirler.) Tam rükûda iken 3, 5 veya 7 defa Sübhane Rabbiyel Azim denir. Semiallahü limen hamideh diyerek doğrulup ve kollar yanlara bırakılır. Ayakta dik vaziyette durarak Rabbena Lekel Hamd denir. Rükû'da ayak uçlarına bakmak efdaldir.
SECDE: Sonra Allahu Ekber diyerek secde tekbiri alınır; önce eller, sonra da yüz yere konarak secdeye varılır. Secdede alın, burun, eller, diz ve ayaklar yere mutlaka dokundurulur, yüz ellerin arasına alınır. Secde esnasında ayaklar yerden hiç kaldırılmaz ve ayak parmaklarını öne doğru bükerek dik vaziyette yere konulur. Secdede iken 3, 5 veya 7 defa Sübhane Rabbiyel a'lâ denir. Sonra doğrulur, dik vaziyette oturulur. Otururken, sağ ayak dikilir, sol ayak kıvrılarak üzerine oturulur. (Hanımların oturuşu farklıdır; kadınlar otururken sağ ayaklarını yana dikmez, her iki ayağını da sağa yatararak yere otururlar.) Sübhanallah diyecek kadar böyle durduktan sonra tekrar secdeye varılır 3, 5 veya 7 defa Sübhane Rabbiyel a'lâ denir ve Allahu Ekber diyerek ayağa kalkılır. Secde'de burun ucuna bakmak efdaldir.
KIYAM KIRAAT: Fatiha süresini okuduktan sonra âmin denir, kısa bir sûre veya bir kaç âyet okunur. Ancak, okunucak sûreler, önceki rekatta okunanlardan sonraki sûrelerden olmalıdır.
RÜKÛ Allahu Ekber diyerek rükuya varılır. Yine 3, 5 veya 7 defa Sübhane Rabbiyet Azim denir. Semiallahu Limen Hamideh diyerek doğrulur ve kollar yana bırakılır, Rabbane Lekel Hamd denir. Tekrar Allahu Ekber diyerek secdeye gidilir.
SECDE Birbiri arkasına iki defa secde yapılır ve her seferinde 3, 5 veya 7 defa Sübhane Rabbiyel a'lâ dedikten sonra, Allahu Ekber diyerek oturulur.
TEHIYYAT Otururken, erkekler; sağ ayağını diker, sol ayağını kıvırarak üzerine otururlar, hanımlar ise; sağ ayaklarını yana dikmez, her iki yağını da sağa yatırarak yere otururlar. Eller, parmaklar hafifçe yapışık olduğu halde dizlerin üzerine konur. Bu arada Et,Tahiyyatü, Allahümme Salli, Allahümme Barik ve Rabbena duaları okunur. Tahiyyat'da secde yerine bakmak eftaldir.
SELAM Dualar bitirilince, baş sağ tarafa, sağ omuza döndürülerek ve sağ omuz ucuna bakılarak Esselamü aleyküm ve Rahmetullah denir. Sonra sol omuza döndürülerek ve sağ omuz ucuna bakılarak Esselamü Aleyküm ve Rahmletullah diyerek, iki rekat olan sabah namazının sünneti kılınmış olur.
Dört rekat olan sünnet namazlara gelince;
Bunların ilk iki rekatları aynı şekilde, yani sabah namazının sünneti gibi kılınır. Öğle namazının 4 rekatlık ilk sünneti kılınıyorsa, ikinci rekatın sonunda oturunca Ettehiyyatü'yü okuyup Allahu Ekber diyerek hemen ayağa kalkılır, Sübhaneke'yi okumadan Fatiha'yı okumaya başlanır ve aynı şekilde olmak üzere iki rekat daha kılınır, son oturuşta Ettehiyatü'den sonra Allahümme Salli, Allahümme Barik ve Rabbena duaları okunur ve selâm verilir.
İkindi namazının sünneti veya yatsı namazının ilk sünnetini kılarken; İkinci rekatın sonunda oturunca Ettehiyyatü ile birlikte Allahümme Salli, Allahümme Barik duâları da okunur ancak ondan sonra ayağa kalkılır. Ayağa kalkınca da önce Sübhaneke okunur ondan sonra Euzü Besmele ile Fatiha Sûresi okunur. Hemen arkasından kısa bir sûre veya bir kaç âyet okunur.
Farz namazlara gelince;
Sabah namazının farzı, sünneti gibi kılınır. Yalnız farza durmadan önce kaamet getirilir. Bir de niyet ederken, Sabah namazının farzına niyet edilir.
Akşam namazının farzı 3 rekattir. Ilk iki rekatı, iki rekatlı namazlar gibi kılınır, Ettahiyyatü okunup Allahu Ekber diyerek hemen ayağa kalkılır, Sübhaneke okunmadan Besmele ve Fatiha okunur. Başkaca sûre okunmadan rükuya varılır, secdelerin sonunda oturarak, her zamandaki gibi Ettehiyyatü, Allahümme Salli, Allahümme Barik ve Rabbena duaları okunup ve selâm verilir. 4 Rekatlı farzlarda da ikinci rekatın sonunda Ettehiyyatü'yü okuduktan sonra Allahu Ekber denip ayağa kalkılır, sadece Besmele ve Fatiha'yı okumak suretiyle üçüncü ve dördüncü rekatlar bilindiği şekilde tamamlanır. 4 rekatlı farzlarda mühim olan, üçüncü ve dördüncü rekatlarda Besmele ve Fatiha'dan sonra, hiç bir âyet ve sûrenin okunmamasıdır.
Bir de Vitir namazı var;
Vitir namazı yatsı namazının son sünnetinden sonra kılınır ve 3 rekattır. Ilk iki rekatını bitirip Ettehiyyatü'yü okuduktan sonra ayağa kalkınca önce Fatiha sonra bir sûre veya bir kaç âyet okunur eller kulakların hizasına kaldırılarak Allahu Ekber denir, tekbir alıp tekrar bağlanır. Bundan sonra Allahümme Inna Nesteinüke ve Allahümme Iyyake Na'büdü (Kunut Duaları) okunur. Rükû ve secdeleri yaparak namaz tamamlanır.
Cemaatle namaz
Burada şunu da belirtelim: Eğer farz namazları cemaatle kılınacaksa evvela niyet ederken Niyet ettim ....................................... namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama denir. Bir de cemaatle kılınan namaz boyunca, namazın belli yerlerinde okunan Fatiha sûresi ve bu sûreden sonra okunan âyetler okunmaz. Çünkü Imam Efendi, bunları bizim yerimize de okumaktadır. Biz ancak bunların dışında okunacak ve söylenecek olanları, okur ve söyleriz.
Cemaatle kılınan namazlardan Cuma Namazı:
Cuma namazı sadece erkeklere farz olan ve Cuma günü Öğle namazı vaktinde cemaatle kılınan bir namazdır. Cuma namazı toplam 10 rekattır. Ilk dört rekatı sünnettir ve öğle namazının ilk dört rekatlık sünneti gibi kılınır. Sonra cemaatle iki rekatlık Cuma namazının farzı, sabah namazının farzı gibi kılınır. Daha sonra Cuma namazının dört rekatlık son sünneti kılınır, buda ilk dört rekatlık sünnet gibi kılınır.
Cemaatle kılınan namazlardan Bayram namazı
Bayram namazı toplam 2 rekattır ve cemaatle birlikte kılınır. Sırasıyla; niyet, imamla birlikte tekbir, Sübhâneke duası, yine imamla birlikte üç defa tekbir, her defasında eller yana salınır, sonunda ise eller bağlanır. Imamın Fatiha ve bir sûre okuması dinlenir, daha sonra rükuya gidilir, secde yapılır, kıyam için kalkılır, yine imam Fatiha ve bir sûre okur, tekrar üç defa arka arkaya tekbir getirilir, son tekbirden sonra eller sallanır ve rükûya gidilir, secde yapılır, daha sonra oturarak, et-Tahiyyâtü, Allahümme Salli, Allahümme bârik ve Rabbenâ duaları okunduktan sonra selam verilir.
Cemaatle kılınabilen namazlardan Teravih Namazı
Teravih namazı, ramazan ayının sünneti olan toplam 20 rekat bir namaz olmakla birlikte, cemaatle veya tek başına kılınabilen bir namazdır. Oruç tutamayanlar da bu namazı kılarlar. Teravih namazı yatsı namazı ile vitir namazı arasında, Ramazan ayı süresince hergün kılınır. Teravih namazı, ikişer veya dörder rekâtta bir selâm vermek sûretiyle kılınabilir. Iki rekâtta bir selâm vermek suretiyle kılınırsa bütün rekatlar, sabah namazının sünneti gibi kılınır. Eğer teravih namazı 4 rekatta bir selâm vermek suretiyle kılınırsa, ikindi namazının sünneti gibi kılınır.